Toprak Ana #77: Tohumlar, çocuklar ve biz; Uçkun Geray'ı özlüyoruz
İlk programa 1 Kasım 2007'de başlarken sevgili hocamız merhum Prof Dr. Uçkun Geray ile Tohumculuk Kanunu'nu konuşmuştuk.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, bugünkü program konuklarımız ise onun en yakınları olan sevgili ailesinden, eşi Hamiyet Geray, oğlu Emre Geray ve torunu Ece Sena Topal.
Uçkun Geray'ı daha iyi anlayarak, onun yolunu ve hayallerini hatırlayarak, bu güzel bayram gününü hep birlikte kutlamak istiyoruz.
Ergenekon tertibi kapsamında gözaltına alınıp, serbest bırakıldıktan sonra yaşadığı strese bağlı ağır sağlık sorunları sonucu 2 Şubat 2009 günü yitirdiğimiz İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Uçkun Geray’ı yüreğimizin derinlerinde özlüyoruz.
İlk programa 1 Kasım 2007'de başlarken sevgili hocamız merhum Prof Dr. Uçkun Geray ile Tohumculuk Kanunu'nu konuşmuştuk.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, bugünkü program konuklarımız ise onun en yakınları olan sevgili ailesinden, eşi Hamiyet Geray, oğlu Emre Geray ve torunu Ece Sena Topal.
Uçkun Geray'ı daha iyi anlayarak, onun yolunu ve hayallerini hatırlayarak, bu güzel bayram gününü hep birlikte kutlamak istiyoruz.
Ergenekon tertibi kapsamında gözaltına alınıp, serbest bırakıldıktan sonra yaşadığı strese bağlı ağır sağlık sorunları sonucu 2 Şubat 2009 günü yitirdiğimiz İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Uçkun Geray’ı yüreğimizin derinlerinde özlüyoruz.
Son programımızda İncesaz'dan, söz ve müziği Cengiz Onural'a ait bir parçayı, Dilek Türkan'ın sesinden dinleyeceğiz: Nasıl Olur?
Nasıl olur da bir kere
Seni sevdiğimi daha söylemeden
Bırakır giderim
Dilime bin kilit vurup
Saklasaydı sözüm
Söylerdi gözlerim
Ne sağa ne sola kayar
Hiç kımıldamadan seni gösterir hep
Şu gönül pusulam
Ama gelince yan yana
Kitlenir kalırım
Edemem bi' kelam
Sana ancak böyle şarkılarımla
Seslenirim o zaman
Kulağın çınlarsa bari sen anla
Başka yolu yok inan
Gece dalınca düşlere
Yakalar denizi, seni sevdiğimi
Söyleyip dururum
Yine de karşına çıkıp
Tutamam elini
Bırakmaz gururum
Hani bu düş kırıkları
Acıtır canımı, haberin bile yok
Ağlarım içime
Yine gelince ilkbahar
Erguvanlar açar
Gözyaşım yerine
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
Nasıl olur da bir kere
Seni sevdiğimi daha söylemeden
Bırakır giderim
Dilime bin kilit vurup
Saklasaydı sözüm
Söylerdi gözlerim
Ne sağa ne sola kayar
Hiç kımıldamadan seni gösterir hep
Şu gönül pusulam
Ama gelince yan yana
Kitlenir kalırım
Edemem bi' kelam
Sana ancak böyle şarkılarımla
Seslenirim o zaman
Kulağın çınlarsa bari sen anla
Başka yolu yok inan
Gece dalınca düşlere
Yakalar denizi, seni sevdiğimi
Söyleyip dururum
Yine de karşına çıkıp
Tutamam elini
Bırakmaz gururum
Hani bu düş kırıkları
Acıtır canımı, haberin bile yok
Ağlarım içime
Yine gelince ilkbahar
Erguvanlar açar
Gözyaşım yerine
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
Program # 76: Marullar ve ötesi
16 Nisan 2009 Perşembe
Bugünkü stüdyo konuğum, sevgili Balıkçı Mustafa (Mustafa Ülgen) ile şehirde "sonuna dek tüketim" anlayışına alternatif farklı duruş ve çözümleri, ekoloji ve kent ilişkisini, bugünlerde (13-17 Nisan 2009) Istanbul'da, Boğaziçi Üniversitesi'nde Sosyal Sorumluluk Kulübü (BUSOS) bünyesindeki "Marullar" ekibi tarafından organize edilen Ekoloji Karnaval'ı, kentli insana köy kokusunu, tınısını ve lezzetlerini sunan ve etkinlikleri ile toplumsal coşku oluşturan İmece Evi'ni ve paylaştığımız toprak ana ile dost, temiz yaşam hayallerini konuşacağız...
Programımızda Nilüfer Verdi'nin "İzhar" albümünden Aşık Veysel'in Kara Toprak'ını farklı bir yorum ile dinleyeceğiz.
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
16 Nisan 2009 Perşembe
Bugünkü stüdyo konuğum, sevgili Balıkçı Mustafa (Mustafa Ülgen) ile şehirde "sonuna dek tüketim" anlayışına alternatif farklı duruş ve çözümleri, ekoloji ve kent ilişkisini, bugünlerde (13-17 Nisan 2009) Istanbul'da, Boğaziçi Üniversitesi'nde Sosyal Sorumluluk Kulübü (BUSOS) bünyesindeki "Marullar" ekibi tarafından organize edilen Ekoloji Karnaval'ı, kentli insana köy kokusunu, tınısını ve lezzetlerini sunan ve etkinlikleri ile toplumsal coşku oluşturan İmece Evi'ni ve paylaştığımız toprak ana ile dost, temiz yaşam hayallerini konuşacağız...
Programımızda Nilüfer Verdi'nin "İzhar" albümünden Aşık Veysel'in Kara Toprak'ını farklı bir yorum ile dinleyeceğiz.
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
Toprak Ana # 75: Modern tohumlar ve yaşam
9 Nisan 2009, Perşembe
Açık Radyo'da bu haftaki Toprak Ana programı konuklarımız, William Engdahl, Dilek Sinanoğlu ve Levent Kartal katılımında modern tohumlar ve yaşam ilişkisini sorgulayacağız.
“Ölüm Tohumları” kitabının Türkçe basımı sebebiyle, kitabın yazarı Bilim+Gönül yayınları tarafından Istanbul'a davet edildi.
Programımızda, William Engdahl ve konuklarımız ile tohum sektöründe bilimsel araştırmalar dışındaki, itici güçleri ve çoğu kez farkında olmadığımız yaşamsal riskleri konuşacağız.
Geleceğimizin tohumlar ile ilgili kısmı bugünkü önceliklerimiz arasında değil. Ne medyada, ne işyerlerimizde, ne evlerimizde "tohum" konusu bir mesele halini almış değil. Ekonomik krizin farklı açılarında zihinlerimiz meşgulken, yaşamsal asıl değerleri de zaman zaman irdelemek, yarınların ve çocuklarımızın güvencesi için kritik olabilir.
Programda Crosby, Stills, Nash & Young'dan, "American Dream" albümünden bir parça dinliyoruz: "Clear blue skies"
Clear blue skies—not too much to ask for;
They were here before we came;
Will they be here when we're gone?
Clean water—not too much to hope for;
It's the basis of our lives,
And without it we are done.
Well, we can keep our eyes upon the skies
And see how the time goes by,
Or we can find our fears
Among the tears
That fall when the meadows cry, cry, cry . . .
Clear ideas—much too much to think of;
We need all the help we can get,
(And I know) we need all the time that we've got;
(And I know) we need all the love we can give . . .
It will be here when we're gone (clear blue skies)
It will be here when we're gone
Clear blue skies . . .
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
9 Nisan 2009, Perşembe
Açık Radyo'da bu haftaki Toprak Ana programı konuklarımız, William Engdahl, Dilek Sinanoğlu ve Levent Kartal katılımında modern tohumlar ve yaşam ilişkisini sorgulayacağız.
“Ölüm Tohumları” kitabının Türkçe basımı sebebiyle, kitabın yazarı Bilim+Gönül yayınları tarafından Istanbul'a davet edildi.
Programımızda, William Engdahl ve konuklarımız ile tohum sektöründe bilimsel araştırmalar dışındaki, itici güçleri ve çoğu kez farkında olmadığımız yaşamsal riskleri konuşacağız.
Geleceğimizin tohumlar ile ilgili kısmı bugünkü önceliklerimiz arasında değil. Ne medyada, ne işyerlerimizde, ne evlerimizde "tohum" konusu bir mesele halini almış değil. Ekonomik krizin farklı açılarında zihinlerimiz meşgulken, yaşamsal asıl değerleri de zaman zaman irdelemek, yarınların ve çocuklarımızın güvencesi için kritik olabilir.
Programda Crosby, Stills, Nash & Young'dan, "American Dream" albümünden bir parça dinliyoruz: "Clear blue skies"
Clear blue skies—not too much to ask for;
They were here before we came;
Will they be here when we're gone?
Clean water—not too much to hope for;
It's the basis of our lives,
And without it we are done.
Well, we can keep our eyes upon the skies
And see how the time goes by,
Or we can find our fears
Among the tears
That fall when the meadows cry, cry, cry . . .
Clear ideas—much too much to think of;
We need all the help we can get,
(And I know) we need all the time that we've got;
(And I know) we need all the love we can give . . .
It will be here when we're gone (clear blue skies)
It will be here when we're gone
Clear blue skies . . .
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
Toprak Ana $ 74: GDO ve Hukuk
2 Nisan 2009, Perşembe
Toprak Ana programında, bugünkü stüdyo konuğumuz Avukat Özlem Oğuzlar ile Genetiği Değiştirilmiş Ürünler (GDO) ve Hukuk başlığında, GDO meselesinde, özellikle AB ve Türkiye'deki toplumsal bakış açısını, gelişmeleri ve yasal mevzuat sürecini konuşacağız:
- GDO nedir?
- Hangi sektörlerde GDO yer alır?
- Tarımsal GDO niçin bir endişe konusu olabiliyor?
- GDO hukuki olarak nasıl değerlendiriliyor?
- GDO'lu ürünü tanıma hakkımız var mıdır?
- Cartagena Protokolü bağlayıcı mıdır?
- AB sürecinde, GDO yaklaşımları konusunda örnek alınacak AB ülkeleri hangileri olabilir?
Programımızda Talip Özkan'dan Yüce Dağ Başında isimli bir Ege türküsü dinleyeceğiz:
Yüce dağ başında bir goyun meler (yar aman da) bir goyun meler
Goyunun sesleri de (yar aman da) bağrımı deler
Ne melersin Ggyunum (yar aman da) vazgeç guzundan
Goyunu güdersin guzu gütmezsin
Gütdüceğin yerlerde otlar bitmesin
Ah yar yar dost dost medet yar yar dozt yarim yar yar
Kız bana geleydin ölürmün acından
Öğütler mi aldın anandan bacından
Kız ben ölüyorum (ah aman aman aman) senin de öcünden
Eskiden sevdiğim sen değil misin
(Yeniden sevdiğim sen değil misin)
Elmanın iyisini yüke tutarlar
Çürük çarığını yabana atarlar
Kız ilen gelini (ah aman aman aman) bir mi tutarlar
Yorma gelin yorma seyran senindir
Hünkarım beyim aman sultanım canım aman
Dönüver usul boylum meydana gelin aman
Hünkarım beyim aman sultanım canım aman
Dönüver usul boylum meydana gelin yar gelin
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
2 Nisan 2009, Perşembe
Toprak Ana programında, bugünkü stüdyo konuğumuz Avukat Özlem Oğuzlar ile Genetiği Değiştirilmiş Ürünler (GDO) ve Hukuk başlığında, GDO meselesinde, özellikle AB ve Türkiye'deki toplumsal bakış açısını, gelişmeleri ve yasal mevzuat sürecini konuşacağız:
- GDO nedir?
- Hangi sektörlerde GDO yer alır?
- Tarımsal GDO niçin bir endişe konusu olabiliyor?
- GDO hukuki olarak nasıl değerlendiriliyor?
- GDO'lu ürünü tanıma hakkımız var mıdır?
- Cartagena Protokolü bağlayıcı mıdır?
- AB sürecinde, GDO yaklaşımları konusunda örnek alınacak AB ülkeleri hangileri olabilir?
Programımızda Talip Özkan'dan Yüce Dağ Başında isimli bir Ege türküsü dinleyeceğiz:
Yüce dağ başında bir goyun meler (yar aman da) bir goyun meler
Goyunun sesleri de (yar aman da) bağrımı deler
Ne melersin Ggyunum (yar aman da) vazgeç guzundan
Goyunu güdersin guzu gütmezsin
Gütdüceğin yerlerde otlar bitmesin
Ah yar yar dost dost medet yar yar dozt yarim yar yar
Kız bana geleydin ölürmün acından
Öğütler mi aldın anandan bacından
Kız ben ölüyorum (ah aman aman aman) senin de öcünden
Eskiden sevdiğim sen değil misin
(Yeniden sevdiğim sen değil misin)
Elmanın iyisini yüke tutarlar
Çürük çarığını yabana atarlar
Kız ilen gelini (ah aman aman aman) bir mi tutarlar
Yorma gelin yorma seyran senindir
Hünkarım beyim aman sultanım canım aman
Dönüver usul boylum meydana gelin aman
Hünkarım beyim aman sultanım canım aman
Dönüver usul boylum meydana gelin yar gelin
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
Toprak Ana # 73: Su forumunda alternatif duruşlar (3)
26 Mart 2009 Perşembe (*)
Beşinci Dünya Su Forumu ve bu forum dışında iki alternatif forum geçtiğimiz hafta Istanbul'da gerçekleşti. Duyduklarımız ve gördüklerimizin arka perdesini Özgür Gürbüz ile konuşacağız. Temennilerin ve karşı duruşların tepkisel anlamını irdeleyeceğiz.
Programımızda İncesaz'dan (*), albüme adını veren, söz ve müziği Cengiz Onural'a ait olan, "Kalbimdeki Deniz" parçasını dinleyeceğiz:
Eğer öksüz kalırsa bu ölümüne sevda
(Eğer bu sevdaya sahip çıkmıyorsa dünya)
Sussun rüzgâr, solsun güneş, bitsin bu rüyâ
Eğer gönüllerde sevgiye yer yoksa
Aşktan söz etmeyi bırak dalgalara
Bir çivit mavisi renkle yazılsın
Sen, ben, hikâyemiz, bu kara sevda
Aramıza çizildi bu mavi duvar
Bakıp bakıp sevdalı kıyılar ağlar
Dünya bölündü, ortasında ikimiz
Sevdamı saklıyor kalbimdeki deniz
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
(*) : Açık Radyo - Dinleyici Destek Haftası sebebiyle yayına bir hafta ara verilmiştir.
26 Mart 2009 Perşembe (*)
Beşinci Dünya Su Forumu ve bu forum dışında iki alternatif forum geçtiğimiz hafta Istanbul'da gerçekleşti. Duyduklarımız ve gördüklerimizin arka perdesini Özgür Gürbüz ile konuşacağız. Temennilerin ve karşı duruşların tepkisel anlamını irdeleyeceğiz.
Programımızda İncesaz'dan (*), albüme adını veren, söz ve müziği Cengiz Onural'a ait olan, "Kalbimdeki Deniz" parçasını dinleyeceğiz:
Eğer öksüz kalırsa bu ölümüne sevda
(Eğer bu sevdaya sahip çıkmıyorsa dünya)
Sussun rüzgâr, solsun güneş, bitsin bu rüyâ
Eğer gönüllerde sevgiye yer yoksa
Aşktan söz etmeyi bırak dalgalara
Bir çivit mavisi renkle yazılsın
Sen, ben, hikâyemiz, bu kara sevda
Aramıza çizildi bu mavi duvar
Bakıp bakıp sevdalı kıyılar ağlar
Dünya bölündü, ortasında ikimiz
Sevdamı saklıyor kalbimdeki deniz
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır.
(*) : Açık Radyo - Dinleyici Destek Haftası sebebiyle yayına bir hafta ara verilmiştir.
Toprak Ana #72: Tüketim bilinci (tasarruf bilinci)
12 Mart 2009, Perşembe
Toprak Ana programında bu haftaki stüdyo konuğumuz çömlek sanatçısı sevgili Ferah Sumer ve telefon hattımız üzerinden konuşacağımız, Türk Sanat Müziği'ne yarım asırdan uzun süredir değerli hizmetler veren Sayın Nevzat Sumer (*).
1980'lerden itibaren zararlarını daha çok öğrendiğimiz deterjanlar, gıda katkıları, ilaçlı tarımsal ürünler bizleri daha farklı arayışlara yönlendiriyor. Şişli Organik Halk Pazarı temiz ürünlere ulaşım için önemli bir alternatif. Burada sunulan ürünlere bir miktar fazla ödeme yapmak niçin önemli ve nasıl mümkün olabilir? Daha az tüketmek için kendimizi zorlamalı mıyız? Bu bir alternatif yaşam modeli midir, yoksa hayatta kalabilmenin bundan sonraki meselesi midir? Tabiat ve yaşamdaki uyum, müziğe nasıl yansıyor? Tasarruf nasıl bir özgürlük duygusu olabilir? İnsanın modern yaşamda, bugün yeniden olgunlaşan tüketim bilincini farklı örneklemelerle irdeleyeceğiz.
Programda Nevzat Sumer'in yorumuyla İstanbul Klasik Türk Müziği Orkestrasından, bir Refik Fersan bestesi dinleyeceğiz: Mahur Saz Semai.
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır. Program tarihi 12 Mart olarak ve başlığı "tüketim bilinci" olarak önümüzdeki günlerde düzeltilecektir. Köye taşınma telaşında, bu hatalar için özür dileriz.
12 Mart 2009, Perşembe
Toprak Ana programında bu haftaki stüdyo konuğumuz çömlek sanatçısı sevgili Ferah Sumer ve telefon hattımız üzerinden konuşacağımız, Türk Sanat Müziği'ne yarım asırdan uzun süredir değerli hizmetler veren Sayın Nevzat Sumer (*).
1980'lerden itibaren zararlarını daha çok öğrendiğimiz deterjanlar, gıda katkıları, ilaçlı tarımsal ürünler bizleri daha farklı arayışlara yönlendiriyor. Şişli Organik Halk Pazarı temiz ürünlere ulaşım için önemli bir alternatif. Burada sunulan ürünlere bir miktar fazla ödeme yapmak niçin önemli ve nasıl mümkün olabilir? Daha az tüketmek için kendimizi zorlamalı mıyız? Bu bir alternatif yaşam modeli midir, yoksa hayatta kalabilmenin bundan sonraki meselesi midir? Tabiat ve yaşamdaki uyum, müziğe nasıl yansıyor? Tasarruf nasıl bir özgürlük duygusu olabilir? İnsanın modern yaşamda, bugün yeniden olgunlaşan tüketim bilincini farklı örneklemelerle irdeleyeceğiz.
Programda Nevzat Sumer'in yorumuyla İstanbul Klasik Türk Müziği Orkestrasından, bir Refik Fersan bestesi dinleyeceğiz: Mahur Saz Semai.
Program ses kaydı aşağıda yer almaktadır. Program tarihi 12 Mart olarak ve başlığı "tüketim bilinci" olarak önümüzdeki günlerde düzeltilecektir. Köye taşınma telaşında, bu hatalar için özür dileriz.
Toprak Ana #71: Su forumunda alternatif duruşlar (2)
5 Mart 2009, Perşembe
Toprak Ana programında bu hafta araştırmacı yazar ve belgesel film yapımcısı, sevgili Metin Yeğin ile birlikteyiz.
Programda, İstanbul'da 16 - 22 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan 5. Dünya Su Forumuna istinaden, daha önce dünyada gerçekleşen forumlar sürecinde suyun "hak" anlamında yaşadığı süreci, endişeleri ve gerçekleşenleri, Latin Amerika örneklemeleriyle konuşacağız. Doğanın nimeti olan "su", 3. dünya ülkelerinde kimlerin hakkına, nasıl dönüşüyor? Yoksulluktan yoksunluğa geçişin önemli kriterlerinden biri "su"... Suyumuzun geleceğine toplumsal olarak sahip çıkacak mıyız? Televizyonlarımıza büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Programda dinleyeceğimiz parça, Mısır'da çiftçilerin cesetleri üzerine yapılan villaları tasvirlemiş. (Mısır'da ülkemiz yatırımcılarına sunulan avantajlı yatırım planlarını gözden geçirmek için yüreğimizde hissedeceğimiz bir parça...)
Program ses kaydı aşağıdadır.
5 Mart 2009, Perşembe
Toprak Ana programında bu hafta araştırmacı yazar ve belgesel film yapımcısı, sevgili Metin Yeğin ile birlikteyiz.
Programda, İstanbul'da 16 - 22 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan 5. Dünya Su Forumuna istinaden, daha önce dünyada gerçekleşen forumlar sürecinde suyun "hak" anlamında yaşadığı süreci, endişeleri ve gerçekleşenleri, Latin Amerika örneklemeleriyle konuşacağız. Doğanın nimeti olan "su", 3. dünya ülkelerinde kimlerin hakkına, nasıl dönüşüyor? Yoksulluktan yoksunluğa geçişin önemli kriterlerinden biri "su"... Suyumuzun geleceğine toplumsal olarak sahip çıkacak mıyız? Televizyonlarımıza büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Programda dinleyeceğimiz parça, Mısır'da çiftçilerin cesetleri üzerine yapılan villaları tasvirlemiş. (Mısır'da ülkemiz yatırımcılarına sunulan avantajlı yatırım planlarını gözden geçirmek için yüreğimizde hissedeceğimiz bir parça...)
Program ses kaydı aşağıdadır.